top of page

GURMECİ AMCALAR




Hepimiz onları gazetelerden, dergilerden ve televizyonlardan tanırız. Bu amcalar yiyecek içecek konusunda uzun yıllar eğitim almış, bu işi uygulamış, onlarca genç yetiştirmiş ve en önemlisi de toplumumuza yemek yemesini öğretmiş kişilerdir. Misyon ortadadır. Yıllarca bu amcaları takip ettim, onların içinden bir arşiv bile hazırladım. Fakat söylemeden de geçemeyeceğim, bazılarından da genç arkadaşlara “İşte böyle bir yaşa gelince maskara olmayın, iyileri öğrenin” tembihleme sebepleri çıkarttım. Hep dikkat ettim bizler eleştirildik. Tenkitler aldık, şikayetler edildik. Bir dönem maaşlarımız memleket problemi olmuştu. Şunu da sormadan geçemeyeceğim, sayın büyüklerim, bizler o zamanlar havadan astronomik rakamlar kazanıyorduk. İçimizden çok gereksiz zenginler çıktı, onlara da okey... Yahu şimdi bakıyorum da oturduğum evin benim olması için, bir arabam olması için hırsız olmam şart. Çuvalla yolsuzluk, kara para aklama, rüşvet, mafya, vb. binlerce ahlaksızlık yapılırken siz veya sizin gibiler nerde merak ederim. Bu saplamayı da yeri gelmişken yapmak istedim. 

Şimdi öyle bir örnekleme yapacağım ki eminim bir hayli tepki alacak. Çokça yanlış anlaşılacak. O yüzden Nasrettin Hoca misali eşeği önceden döveyim diyorum. Hiçbir zaman birkaç yanlış sahibi o misyonun kökünü temsil etmez. Biliriz ki seçilmişler elçidir. Toplum onları günahları, sevapları ile kabul eder. Bende böyle düşündüğüm için yazımı gurmeci geçinen ama gurmeci olmayan amcalara ithaf ediyorum. 

Evet amcalar, hiç dikkat ettiniz mi, okullarımızda verilen yemek adabı, kültürü yüzde kaç uygulanıyor. Hiç düşünüyor musunuz, onların ayda yılda bir girdikleri ortamı, biz günde sekiz saat soluyoruz. Menüye baktığınızda yazan fiyatlar ne kadar yiyeceğin fiyatını gösterse de o fiyata bizi de satın almaya çalıştıklarını, onlar imkansızlıkları bile isteseler, terbiyesizlik bile yapsalar haklı olduklarını bilirler. Haklılarda. Peki, işe hiç müessese sahibi, işletmeci, misafir ve personel gözüyle bakmak geldi mi? 

Hiç düşündünüz mü, günlerce eğitim alıp bilgimizi paylaşmaya ve onlara güzel bir yemek yemeleri için efor sarf ederken karşısındaki insana hüner gösterme olgusundan dolayı bizi horlayıp yanlışa ittiklerini.

Hiç düşündünüz mü, rezervasyonun ne olduğunu bilmeyen, hadi bilse bile utanıp yapamayanları.

Hiç düşündünüz mü, kapıdan içeri girip yer diye tutturan misafire, yerimizin olmadığı beş dakika bekleteceğimizi söylediğinde ise kafadan falancaya rezervasyon yaptırmıştık dediklerinde o arkadaşımızın bir hiç uğruna harcandığını.

Hiç düşündünüz mü, İtalyan mutfağına gelip imambayıldı isteyen misafire ne diyebileceğimizi hiç düşündünüz mü?

Misafirlerimizin hiç “MAALESEF” Kelimesini sevmediğine dikkat ettiniz mi? Yemekten sonra hazmettirici bayan istediklerinde maalesef deyip vukuatsız gitsinler diye gözünün içine bakarken bizlerin ne kadar yaralandığını hiç düşündünüz mü?

Çocuklarımızın kendi aralarındaki sohbetlerinde bile acı ama komik yaşantıları sindirdiğimizi hiç düşündünüz mü? Geçen iki afacan babalarının ne iş yaptıklarını konuşurken duyduklarım beni çok üzdüğünü paylaşmak istiyorum. Biri "babam...........'ci, senin ki ne, Garson mu?

Cevap aynen şöyle; "hadi ordan babandır garson..."

Aslında bu bizim ayıbımız değil, çok da kafaya takmıyorum. Sevimsiz şeylerden ders çıkartıyorum sadece. Asıl problem bu nesilleri eğiten/ yöneten kısmın kulağının hiç çekilmemesi.

Ey soda ile maden suyunun arasındaki farkı bilmeyen gurmeci amcalar,

Ey tandırla, kavurmanın ne anlama geldiğini bilmeyen gurmeci amcalar,

Sorbe'nin dondurma olmadığını bilmeyen gurmeci amcalar.

Hangi içkinin, ne tip yemekle yenmesinin daha uygun olacağını bilmeyen gurmeci amcalar.

Gurmelik, bedava yemek yiyen, yazısını yazarken hafızasının takıldığı yerde aldığı çek'in verdiği şevkle yazısına devam eden, bu köşe sayesinde çokça kapı açtıran, zavallılar olmadıklarını, gerçek gurmelerden öğrenmeleri dileklerimle...

Kayhan ÖZEN

17 MART 99


Aradan yıllar geçmiş düşüncelerimi şu şekilde güncelledim...

“Gurmelik adı altında ahkâm kesenler çoğaldıkça, gerçek emekçiler değersizleşiyor; mutfakta bilgi değil, gösteri kazanıyor.”

Saygılarımla




 
 
 

Comments


bottom of page